Son Yazılar

  • Kategoriler: Akaid, Fıkıh, Genel

    İmam Şafii (r.âleyh) şöyle demiştir: “Resûlullâh (s.a.v.)’in, hadislerini dinlemeye, ezberlemeye ve başkalarına anlatmaya teşvik etmesi, sünnetin dinde delil oluşturmasını vurgulamaktan başka bir şey değildir. Zira hadisler; tutulması gereken helâlleri, kaçınılması gereken haramları, tatbik edilecek hadlerin (cezaların) kimlere uygulanacağını, alınacak veya verilecek bir malın düzenlenmesini içermekte ve ahiret ile dünya için öğütler vermektedir.”

  • Kategoriler: Genel, Sahabe Hayatı, Siyer

    Talha b. Ubeydullah, Hz. Ebû Bekir (r.a.)’in kabilesi olan Temimoğulları kabilesindendir. Talha kelimesinin sözlük anlamı kerem sahibi olmaktır. Talha b. Ubeydullah (r.a.) o kadar ikrâm etmekle meşhur olmuştu ki ikrâm etmek mânâsına olan “Talha” kendisine ad ve lakap olmuştur. Kubeysa b. Câbir (r.a.) onun keremi hakkında şöyle diyor: “Talha b. Ubeydullah ile bir süre beraber oldum.

  • Vehb b. Münebbih (r.a.) şöyle anlattı. “Benî İsrail’de bir âbit vardı. Şeytân onu ne kadar kandırmak istediyse de gücü yetmedi. Bir gün, bir iş için dışarı çıktı. Şeytân da onunla beraberdi. Onun bir fırsatını yakalamak istiyordu. Şehvet tarafından girdi, öfke tarafından geçti, yine güç yetiremedi.

  • Bu zamanda dinden çıkanlar ve dîni yanlış anlayan hafif akıllı kimseler, kadınların tesettürü aleyhindedirler. Bunlardan kimileri bile bile, kimileri de akıllarının hafifliğinden dolayı, kadınların bilinen tesettürünün dîne muhalif olduğunu söylerler ve derler ki: “Şeriat kadınların yüz ve ellerini yabancılara açmalarını mubâh kılmıştır. Yabancı erkeklerin de onlara bakmalarına izin vermiştir.

  • Rivayet olunur ki, ilk yılda namaz vakitleri olunca Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.) kendiliklerinden gelip toplanırlardı. Namaz için davet yoktu. Sonradan Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, ulu sahabelerle meşveret edip: “Halkı namaza ne şekilde dâvet edelim?” dediler. Bazıları, “Biz de Hıristıyanlar gibi çan kullanalım. Namaz vakitlerinde çanlar çalınsın” dediler. Bazıları, “Yahudilerin adeti üzere boru çalınsın” dediler. Kimisi de “Namaz vaktinde ateş yakıp yukarı kaldıralım. Halk görüp mescide gelsinler” dediler. Ondan sonra Abdullah bin Zeyd bin Sa’lebe (r.a.)’e, birisi rüyasında ezân ve kâmeti öğretti.

  • Kulun abdest veya teyemmüm alarak yatması müstehâptır.Selef ulemâsı, yatmadan önce misvâk kullanmayı müstehâp görüyordu. Çünkü Resûlullâh (s.a.v) bunu yapıyordu. Onun için selef, misvâklarını ve abdest sularını yanlarında bulundurarak yatarlardı.

  • Kategoriler: Genel, Güncel Meseleler

    Batı kültür ve medeniyeti kodları göz önüne alınarak tanımlanmış pek çok kavram, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa, 4721 sayılı yasa ve 5237 sayılı yasa üzerinden hukuk sistemimize ithal edilmiştir. Dolayısıyla sadece İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi yetmez, onu referans alan tüm yasalar feshedilmeli; kendi kültür ve medeniyet kodlarımıza göre; insanı, aileyi ve toplumu koruyan yeni yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

  • Fukahanın bir kısmına göre, seferde meşakkât olduğundan dört rek’atli farzlar iki rek’at olarak kılınır, sünnet namazlar da terkedilir. Ancak bu hususta muhtar olan kavil şudur: Yolculukta korku, endişe ve fazla sıkıntı varsa, sünnetler terkedilir; bu durumlar olmadığında kılınması evlâdır,daha iyi olur.

  • İbn-i Abbâs (r.a.) rivâyetiyle Resûlullâh (s.a.v.): “İstiğfarı kendisine lâzım bilen kimseyi, Allâhü Teâlâ, darlıktan kurtarır, üzüntüsünü giderir, ummadığı yerden onu rızıklandınr” buyurmuştur.

Uygulamamızı hemen indirin.

Mevlana Takvimi mobil uygulaması ile her gün için yeni bir yazı cep telefonunuzda.

Uygulamamızı

hemen indirin.

Mevlana Takvimi mobil uygulaması ile her gün için yeni bir yazı cep telefonunuzda.